bugün

entry'ler (14965)

sinsi sinsi samimi olmaya çalışmak

başlığın aslı;
rakibin güleryüzle sinsi sinsi samimi olmaya çalışması
olacaktı. olamadı.

son günlerde pek çok yerde gördüğüm yaklaşımdır.
buna internet diliyle, inanma tikecek denir.

tanrılara inananlar

KiTAPLAR VAR LAN KiTAPLAR.
ZEUS, apollo, leydi diana. bunlar hep herdor, anaksimandros ve neydi lan o hipokrat ve aristotoles in kitaplarında var. yalan mı yazıyor adamlar.
zeus, size yıldırımlar yağdıracak. inanmayanlara diyorum.

arkadaşsız olmak

bir tane olsun yeterdir. o da kesin olur. istesen de olur istemesen de. zaman zaman kaybolabilir ama gene olur.

sözlük yazarlarının prensipleri

hak.
bu olguyu dini saikle söylemedim. insan doğasında olan haktan bahsediyorum.
aga, hakkım olmayan bir varlığa(mal, mülk, para, şöhret, ün, gurur) asla elimi uzatmamak. işin garibi hakkım değilse özenmem de ha. öyle tok gözlü olmuşum.
ve ben kıskançlık diye bir olgunun varlığını at kadar büyüdüğümde anladım. mal para kıskançlığından bahsediyorum.
meğer insanlar başkalarının sahip olduğu her çeşit serveti kıskanıp, o kişiye düşman olabiliyormuş. valla bak. böyle bir şeyin olabileceğini hala aklım almıyor.
nasıl alsın ki, adam bişeye sahipse demek didinmiş, çalışmış almış. belki benden zeki, belki benden çok çalışkan. e o zaman adamın hakkıdır. alkışlarım sadece.
ayrıca bu hak olgusunu hayatın ana kuralı yapmamın amacı başka insanlara iyilik olsun düşüncesi değildir.
kendimi korumak ve daha iyi yaşamak içindir.
haksızca elde ettiğiniz bir varlık sizi sürekli rahatsız edilmek durumunda bırakır.

ülkeye sahip çıkan insanların çoğalması

sevindirici gelişmedir.
şimdi cümleyi tam anlamıyla almak gerekiyor. malumunuz laf olsun diye sahip çıkan çok.
şimdi bi bakıyorsun, tuzu kuru, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan, tanınmış biri, bir olay karşısında tepkisini gösteriyor. aslında susabilir. ona zarar vermeden önce zarar görecek pek çok insan olmasına rağmen o konuşuyor.
bu insanların çoğu bunu ülkelerini gerçekten sevdiği için yapıyor.
türk halkının en önemli özelliklerinden biride budur. hiç beklenmedik anlarda cesur insanlar çıkarır.

günaydınım narçiçeğim sevdiğim

böylede günaydın denebilir.
deneyin.

güneşin ilk ışıklarıyla yataktan kalkmak

yaz günlerinde ve pırıl pırıl güneli günlerde yapıldığında insana neşe verir.
şükür havalar açtı da yapıyoruz.
6 da kalkmışım, çayımı içmişim, açmışım radyomu.
"azatsız köleyim bil ki sana ben"
ayrıca yaşasın türk sanat müziği ve trt nağme.

şaka maka suriyelilerin adapte oması

dikkat ettiyseniz hiç bir suriyeli sorun çıkarmıyor, giyiminden yabancı olduğu anlaşılmıyor ve en önemlisi türkçe konuşmaya başladılar.

ben bunu süper iyi bir olay diye yazmıyorum. sadece bir tespit.
aslında asimilasyon diyecektim ama adaptasyon dedim.
düpedüz asimlasyondur.
bu insanların çocukları yarın şu cümleyi kuracaklar.
"babamlar, dedemler suriye den gelmiş ama ben oraya hiç gitmedim"
üzülsek mi sevinsek mi anlamadım.

ıdırelleziniz mübare olsun

erkesin bayramını kutlarım diye devam eden baryam kutlaması.

paris expresi

trt radyo 3 tren konseptinde sunum yapılarak, eski fransızca şarkılar çalınan program.
şanson çalıyorlar.
dinlenir.

çift formatlı programlar

uzun süren ağır konularda uygulandığında seyirciyi sıkmayan, daha çok seyir zevki veren programlardır.
sahne gösterileri, tv programları için çok uygundur.
misal, 2 saatlik klasik müzik konserinin belli bölümlerinde bale gösteri ya da tv yaynı için uzun dış çekimler.
bbc çok yapıyor.

ıdırlez

hıdırellez in gerçek söylenişi.

4 tedbirin de boşa gitmesi

bazen ne kadar tedbir alırsanız alın olayı önleyemiyorsunuz.
şahsımın başına sık sık gelir.
canım sıkılmasın diye zaman içinde bazı tedbirler alırım. hiç sevmem can sıkıntısı. resmen patlarım. hasta olurum ameke.
böyle olmasın diye, toprakla uğraşma, para ile uğraşma, birileriyle sohbet ve yemek gibi 4 tane tedbir almışım.
diyorum ki biri olmaz biri, o da olmazsa diğeri.
su son 10 günde öyle denk geldi ki hiç biriyle uğraşamadım.
sürekli yağmur, piyasaların sık sık tatile girmesi, milletin hastalanması ve yemeklerde tekrara düşüp iştahın kesilmesi hep bir araya geldi.
neyse ki güneş açtı yağmur kesildi ama beni de epey hırpaladı.

ferrari alır gibi tezgah satın alan intel

adam bişeyler biliyor ama anlatamıyor.
ne tezgahı, pazar?

ikinci mahmud

yamulmuyorsam adamın klasik müzik besteleri var.
türk enstrumanları ile batı tarzı müzik denemeleri de yapmış.

evcil leoparı şile ye salmak

gibi dizisinde yapılan iş.
gül gül yerlerde yuvarladık.
lan bu kedi mi leopar leopar.

özgür özel

şahsımca beklenin çok ötesinde iyi bir başkan oldu daha da olacak.
kendisinde, tıpla ilgili meslekleri yapanların vakur duruşunu görüyorum. bu harika bir şey.
bu insanlar, kolay kızmaz, her şeye karşılık vermez ama sizi iyileştirir ya da iyi gelecek ilacı verir.
o açıdan türkiye için bir umuttur.
kendisinin, okumuş yazmış kesimi temsil ettiğini düşünüyorum. genç olması da cabası.
iyi işler çıkaracak.

işten atılmak

herkesin başına gelen iş.
herkesi, bilerek yazdım. babanın işi bile olsa kovulursun.
geçer. takmayacak, yoluna devam edeceksin. 3 gün üzülebilirsin. daha fazla uzatmaya gerek yok.
dinlen, gez toz, borçda olur, sorun değil. nasılsa bir iş çıkacak karşına.

şu kasvetli günlerde sakince evde oturabilmek

riyad bile 22 derece ve yağmutluymuş ne arabistanı?
sadece berezilya da san rio miro falan filan diye bi şehir var orası 32 derece oraya da gitsek soyup soğana çevirirler adamı.

şu kasvetli günlerde sakince evde oturabilmek

güneş yok, sıcak yok, borsa yok, maç yok, tv lerde zaten bişey yok.
5 gün lakin 5000 gün gibi geldi bu ne la. hey maykıl kime kızdın gene.